İnsanlığa çağrı; Gelin mazlumların Hızır’ı olalım

İsmail Pehlivan

Ortadoğu kan gölü…

İnsanları sokak ortalarında sorgusuz-sualsiz katlediyorlar.

Cihatçı caniler diline, dinine, rengine, cinsiyetine bakmadan Suriye’nin mazlum halklarına soykırım uyguluyor.

Dünya yapılan katliamlara sessiz kalıyor.

Dünyanın birçok ülkesinde yazarlar, gazeteciler, aydınlar, sanatçılar, insan hakları aktivistleri, bilim ve sanat insanları bu sessizliği bozmak için yola revan oldular.

Canların çektiği acıyı yüreğinde hissederek ve katliamlara sessiz kalmayarak yola revan olanlar, Suriye’de zulüm altında inim inim inleyen mazlumlara umut olabilmek için dünya kamuoyuna sesleniyorlar.

Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerindeki yazar, gazeteci, aydın, sanatçı, bilim ve sanat insanları ve aktivistlerin oluşturduğu “Suriye‘de baskı altındaki topluluklar için İnsan Hakları İnisiyatifi” Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne çağrıda bulunuyor.

“Bin Yılın Türküsü”nün Yönetmeni Necati Şahin ve “Dersim’in Kayıp Kızları” Yönetmenleri Nezahat-Kazım Gündoğan canların daveti ile yola çıkan bu anlamlı inisiyatif kartopu gibi büyüyor…

Suriye’de Selefi cihatçı teröristlerin baskı ve tehdidi altında olan topluluklar:

Aleviler, Dürziler, Ezidiler, Ermeniler, Kürtler, Süryaniler, Çerkesler, Hıristiyanlar, Rum Ortodokslar, İsmailliler, Sünni Laikler, Kadınlar, Çocuklar…

Bu mazlum topluluklar HTŞ teröristlerinin zulüm ve katliamlarına maruz kalmaktadırlar.

Dünyanın gözü önünde yaşanan bu vahşete dur demek için, ilk olarak Türkiye ve Avrupa’daki Alevi kurumları, 4 Ocak’ta Suriye’de cihatçı çetelerin Alevi halkına yönelik tehdit ve saldırılarını kınayarak; Avrupa Konseyi önünde Avrupa Birliği’nin ve uluslararası camianın harekete geçmesi için çağrıda bulundu.

“Suriye‘de Baskı Altında Olan Topluluklar İçin İnsan Hakları İnisiyatifi”nin öncülüğündeki çağrı metniyle Suriye’de yaşanan vahşetle ilgili detaylı bir rapor hazırlandı. Yedi dilde hazırlanan çağrı metni, başta Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği olmak üzere birçok uluslararası Kuruma, Basına, Devletlere, Hükümetlere sunulacak…

Metin şöyledir:

“Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliğine,

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği ve AB’ye Üye Ülke Hükümetlerine,

Avrupa Demokratik Kamuoyuna,

Suriye’de HTŞ (Hey’etu Tahrîri’ş-Şâm) Yönetimi Altında Azınlıkların Can ve Mal Güvenliği Yok!

Alevi Yerleşim Bölge ve Birimlerinde Katliam ve Zulüm Artarak Devam Ediyor!

Suriye’de, 8 Aralık’ta iktidarı ele geçiren HTŞ rejimi, ülkedeki azınlıklar ve komşuları için büyük bir sorun ve tehlike oluşturmaktadır.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, 27-28 Aralık tarihlerinde Tartus ve Lazkiye’de 14 kişi katledilmiş, bugüne kadar toplam 117 yargısız infaz gerçekleştirilmiştir.

Katliam, baskı ve infazlar birçok yerleşim biriminde devam etmektedir. 25 Ocak’ta Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Humus ve çevresindeki Alevi köylerinde 22 sivilin öldürüldüğünü açıkladı.

HTŞ, Irak İslam Devleti saflarında yer alan uluslararası cihatçılara yeni rütbeler vermiş ve bu kişilere istihbarat ve ordu içinde kritik görevler yüklemiştir. HTŞ geçiş döneminde, şeriat esaslarına dayanan kendi devletini inşa etmektedir. Bu ortamda azınlıklara yönelik fiziksel, ekonomik ve kültürel baskılar hızla artmaktadır.

En savunmasız grup olan Aleviler, ellerindeki silahları teslim etmiş olmalarına rağmen fiziksel imhaya varan ağır bir baskı ve zulüm altındadırlar. Eski rejimin faturası üzerlerine yüklenmek istenen Alevilerin:

• Alevilerin evleri, iş yerleri ve tarlaları kuşatma altındadır.

• Temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan bu insanlar, rastgele taramalara ve yargısız infazlara maruz kalmaktadırlar.

• Evlerinden alınan birçok kişi tutuklanmakta ve yerleşim bölgesi dışına götürülüp infaz edilmektedir.

Suriye’de yalnızca Aleviler değil, diğer tüm azınlıklar ve demokratik yaşamdan yana olan Suriyeliler aşırı düzeyde insanlık dışı baskılar ve yargısız infazlarla karşı karşıya kalsa da, sadece “Alevilerinin katli vaciptir” diye propaganda yapılmaktadır.

• Hıristiyan Halklar (Ermeniler, Süryaniler, Rum Ortodokslar) dinlerini özgürce yaşayamamakta ve baskı altındadır.

• Dürziler, Şam çevresindeki bölgelerde hedef alınmış ve ciddi güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır.

• Ezidiler ve Kürtler, etnik ve dini kimliklerinden ötürü ayrımcılığa ve şiddete maruz kalmaktadır.

Taleplerimiz:

1. Birleşmiş Milletler’i ve uluslararası toplumu, Suriye’deki insan hakları ihlallerini yerinde incelemek üzere derhal bölgeye kalıcı heyet göndermeye davet ediyoruz.

2. Aleviler ve diğer azınlıklar için acil gerekli bölgelerde insani yardım koridorlarının oluşturulmasını, hasta ve ilaç ihtiyacı olanların güvenli geçişlerinin sağlanmasını talep ediyoruz.

3. Birleşmiş Milletler’in bölgeye, can ve mal güvenliğini sağlayacak bir askeri güç göndermesini acilen talep ediyoruz.

4. IŞİD 2014’te Irak’taki Ezidi köylerini basıp, 6 binden fazla kadın ve çocuğu kaçırıp köle olarak sattığı gibi bir vahşeti bir kez daha yaşamak istemiyoruz.

5. 1995 yılında Bosna Hersek’in Srebrenica kasabasında 8 binden fazla insanın katliamını Suriye’de de yaşanmasını istemiyoruz.

Birleşmiş Milletler Barış Gücünü derhal Suriye’deki insanlık dışı saldırılara müdahale etmeye çaǧırıyoruz!

Suriye’de Baskı Altında Olan Topluluklar İçin İnsan Hakları İnisiyatifi olarak, tüm demokratik kurumları ve duyarlı bireyleri, bulundukları alanlarda Suriye halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz.

Sessiz Kalmak Zulmü Onaylamaktır, Suç Ortaklığıdır! “

Suriye’de Emevi artığı cihatçıların mazlumlara yaptığına, yapacağına seyirci kalamayız…

Seyirci kalırsak, vicdanımızı da incitiriz!

Suriye’de mazlum toplumların, mazlum insanların yalnız olmadıklarını bilmeleri umuttur…

Mazlumun “Dar güne derman olma çabası” umuttur…

Hızır aşkına gelin bu canlarımızı umutsuz bırakmayalım…

Gelin mazlumların Hızır’ı olun; umutsuz bırakmayın…

Gelin zulme uğrayanların sesi, avazı olalım!

Gelin, çağrı metninde imzacı olun!

https://www.savesyrianminorities.com/